Çarşamba, Ekim 08, 2025

Trump ve Infantino’nun ‘MAGA Dünya Kupası’: Futbol, Siyaset ve Güç Oyunu

maga dunya kupasi trump ve infantinonun arkadasligi futbolu nasil sekillendiriyor 0jfp

2026 Dünya Kupası’na giden süreç, sahadaki oyundan çok Beyaz Saray’daki dostluklarla şekilleniyor. Eski dostlar Donald Trump ve FIFA Başkanı Gianni Infantino, turnuvayı yalnızca bir spor organizasyonu değil, küresel bir güç vitrini haline getiriyor.

Associated Press’in analizine göre, Trump ve Infantino’nun siyasi-kişisel ittifakı, 2026’da ABD, Meksika ve Kanada’nın ev sahipliği yapacağı turnuvanın rotasını belirliyor. Kura çekiminden şehir seçimlerine kadar birçok kritik karar, Washington’daki siyasi masalarda alınıyor.

Kura Çekiminden Beyaz Saray Diplomasisine

Geçtiğimiz yaz New York yakınlarında düzenlenen Kulüpler Dünya Kupası finalinde, Trump ve Infantino’nun sıradan bir futbol sohbetiyle başlayan diyaloğu, 2026 Dünya Kupası kura çekiminin yerini değiştirecek bir karara dönüştü.
Las Vegas yerine Washington DC’ye taşınması kararlaştırılan kura çekimi, Trump’ın doğrudan müdahil olduğu bir diplomatik manevra olarak yorumlanıyor. Mekân olarak seçilen Kennedy Center, Trump’ın başkanlığı döneminde sık sık kullandığı sembolik mekânlardan biri.

Beyaz Saray’da Futbol Diplomasisi

Trump, “spor dünyasının en saygı duyulan insanı” dediği Infantino’yla ilk kez 2018’de Dünya Kupası ev sahipliği açıklandığında yakınlaştı. O günden sonra Infantino, Beyaz Saray’ın daimi misafiri oldu.
Infantino’nun Trump’a hediye ettiği kırmızı ve sarı kartlar, iki liderin “dostane” ilişkisini kamuoyuna taşırken; Davos’tan Mar-a-Lago’ya uzanan görüşme trafiği, FIFA’nın siyasi ekseninin de değiştiğine işaret ediyor.

Trump’ın ikinci döneminde ilişki daha da güçlendi. 2024 seçimlerinin ardından Infantino, Trump’ı ilk tebrik eden liderlerden biri oldu; Trump Tower’da FIFA ofisi açıldı. Hatta bazı yetkililer turnuvayı “MAGA Dünya Kupası” olarak anmaya başladı.

Sporun Küresel Siyasetle Dansı

Infantino’nun kariyeri boyunca otoriter liderlerle kurduğu yakın bağlar dikkat çekiyor:
Putin’den aldığı “Dostluk Nişanı”, Katar’daki insan hakları krizine verdiği açık destek, Suudi Veliaht Prens’le stratejik ortaklıkları… Tüm bu ilişkiler, futbolun yalnızca bir oyun değil, küresel güç gösterisi olduğunu kanıtlıyor.

Biden yönetimi ise Infantino’ya karşı daha temkinli bir çizgi izledi. Beyaz Saray, FIFA’yla doğrudan fotoğraf vermekten kaçındı; insan hakları vurgusunu öne çıkararak sessiz diplomasi yürüttü. Ancak Trump’ın yeniden seçilmesiyle bu denge bozuldu — futbolun sahası yeniden siyasetin alanına kaydı.

MAGA Kupası mı, Dünya Kupası mı?

Trump’ın “güvenli bulmadığı” şehirleri turnuva programından çıkarabileceğini söylemesi, organizasyonun geleceğini belirsizleştiriyor. Ancak 2026 Dünya Kupası, yalnızca spor değil; ABD’nin küresel vitrine dönüşeceği bir siyasi sahne olarak da görülüyor.

New York/New Jersey organizasyon komitesi başkanı Alex Lasry’nin sözleri durumu özetliyor:

“Bu etkinlik kusursuz olmalı. Dünyaya göstereceğiz ki, en büyük oyunları düzenleyecek yer hâlâ Amerika’dır.”

Analiz: Futbol, Popülizm ve Küresel İmaj

Trump–Infantino ilişkisi, futbolun evrensel birleştirici gücünü değil, politik gücün yeni yüzünü temsil ediyor.
Futbol artık sadece sahada oynanmıyor; Beyaz Saray’da, Riyad’da, Davos’ta masa başında şekilleniyor.
2026 Dünya Kupası, tarihe belki de şu isimle geçecek:
“MAGA Dünya Kupası – Futbolun Washington versiyonu.”