Türkiye’nin uzun süredir gündeminde olan savaş uçağı tedariki dosyası, İngiltere ile imzalanan anlaşmayla yeni bir döneme girdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İngiltere Başbakanı Keir Starmer’ın imzalarıyla resmiyet kazanan anlaşmaya göre Türkiye, 20 adet Eurofighter Typhoon savaş uçağını Birleşik Krallık’tan satın alacak. Ayrıca Katar ve Umman envanterlerinden temin edilecek 24 uçak ile toplam sayı 44’e ulaşacak.
Bu gelişme, sadece bir alım anlaşması değil; Türk savunma sanayiinin geleceğine yön verecek stratejik bir kırılma noktası olarak görülüyor.
1. Türkiye Neden Eurofighter’ı Tercih Etti?
Ankara’nın önceliği kuşkusuz Milli Muharip Uçak KAAN. Ancak KAAN’ın tam operasyonel hale gelmesi birkaç yıl sürecek. Bu süreçte hava kuvvetlerinde güç boşluğu oluşmaması için, geçiş dönemi çözümü olarak Eurofighter Typhoon tercih edildi.
Typhoon, hâlihazırda dördüncü nesil+ segmentinde yer alan ve dünyada hâlâ etkin görev yapan en gelişmiş çok rollü savaş uçaklarından biri.
Bu sayede Türkiye, KAAN devreye girene kadar caydırıcılığını koruyacak ve hava filosunu modernize etme fırsatı bulacak.
2. Uçaklar Nereden, Kaç Adet Geliyor?
Anlaşmaya göre İngiltere’den 20 yeni uçak teslim edilecek. Buna ek olarak Türkiye, Katar’dan 12 ve Umman’dan 12 adet olmak üzere ikinci el Typhoon’lar da alacak.
Bu uçakların uçuş saatleri düşük, bakım geçmişleri kusursuz ve modernizasyon kapasiteleri yüksek olduğu için, neredeyse sıfır ayarında kabul ediliyor. Dolayısıyla ikinci el olmaları, operasyonel performans açısından bir dezavantaj yaratmıyor.
3. Anlaşmanın Bedeli Ne Kadar?
Resmî rakamlar arasında bazı farklılıklar olsa da İngiltere kaynakları toplam değeri 5,4 ila 8 milyar pound arasında gösteriyor.
Bu paket sadece uçakları değil; füze sistemlerini, pilot eğitimlerini, yedek parçaları ve entegrasyon hizmetlerini de kapsıyor.
Yani bu maliyet, Türk Hava Kuvvetleri’nin Eurofighter filosunu tam kapasiteyle kullanabilmesi için gerekli tüm altyapıyı içeriyor.
4. Türk Pilotları Bu Uçaklara Hazır mı?
Türkiye bugüne kadar sadece ABD menşeli savaş uçakları (F-16, F-4) kullandı. Dolayısıyla Eurofighter’a geçiş, teknik ve taktik anlamda bazı yenilikler gerektirecek.
Ancak Eurofighter da NATO standartlarına tam uyumlu bir platform. Ayrıca Türk pilotları, Anadolu Kartalı Tatbikatı gibi uluslararası etkinliklerde Katar’ın Typhoon’larıyla zaten uçuş tecrübesi kazandı.
Bu nedenle adaptasyon sürecinin kısa ve sorunsuz geçmesi bekleniyor.
5. Teslimat Ne Zaman?
Katar ve Umman’dan alınacak 24 uçağın 2026’nın ilk yarısında Türk envanterine girmesi planlanıyor.
Bu süre zarfında Türkiye, hem pilot eğitimlerini tamamlayacak hem de yer destek altyapısını hazırlayacak. İngiltere üretimi 20 yeni uçağın teslimatı ise bu sürecin ardından başlayacak.
6. Sipariş Artabilir mi?
Evet. İngiltere Başbakanı Starmer, Türkiye’nin memnun kalması durumunda ilave satışlara açık olduklarını vurguladı.
Ankara, hem stratejik bağı güçlendirmek hem de geçici filo desteğini sürdürmek adına ilerleyen yıllarda ikinci bir alım dalgasını gündeme alabilir.
7. Eurofighter, KAAN Projesini Geciktirir mi?
Hayır. Türk savunma yetkilileri, KAAN’ın geliştirme takviminin bu anlaşmadan bağımsız ilerlediğini defalarca dile getirdi.
Eurofighter, geçici bir kapasite takviyesi işlevi görecek; yerli uçağın üretim sürecini yavaşlatmayacak. Aksine, KAAN projesi için teknik deneyim ve eğitim açısından bir köprü görevi görebilir.
8. Üretim Nerede Yapılacak?
Türkiye’nin sipariş ettiği uçakların tamamı İngiltere’deki üretim hattında üretilecek.
Bu anlaşma, İngiltere açısından da kritik öneme sahip; zira Typhoon üretim hattının kapanma riski bu satışla ortadan kalktı. Yaklaşık 20 bin kişilik istihdamın devamı da bu anlaşmaya bağlı hale geldi.
9. Bölgesel Hava Gücü Dengesi Nasıl Etkilenecek?
Türkiye son yıllarda hava filosunu çok yönlü bir stratejiyle güçlendiriyor:
- F-16 modernizasyonu,
- Yeni F-16 ve F-35 görüşmeleri,
- KAAN, Hürjet, Hürkuş projeleri,
- İnsansız hava araçları (Kızılelma, Akıncı, Anka-3).
Bu tabloya Eurofighter Typhoon’ların eklenmesi, Türk Hava Kuvvetleri’ni bölgedeki en esnek ve çok katmanlı hava gücü haline getirecek.
Ankara böylece hem NATO hem de bölgesel dengelerde “hava üstünlüğü” mesajını net biçimde vermiş oldu.
10. Sonuç: Hava Üstünlüğünde Yeni Stratejik Dönem
Türkiye’nin Eurofighter kararı, sadece bir tedarik hamlesi değil; aynı zamanda jeopolitik yöneliminde yeni bir denge arayışının göstergesi.
ABD ile yaşanan F-35 krizi sonrasında, Ankara artık savunma alanında çok merkezli bir strateji izliyor: hem yerli üretim, hem Avrupa ile işbirliği, hem de NATO uyumunu koruyan hibrit bir model.
Bu adım, Türkiye’nin hava gücü denkleminde tam bağımsızlık yolunda stratejik bir köprü işlevi görüyor.
