Cumartesi, Ekim 11, 2025

Trump-Erdoğan Zirvesi: Dev Uçak Anlaşmaları ve Savunma Krizinin Geleceği

70712848 605

ABD Başkanı Donald Trump, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı 25 Eylül’de Beyaz Saray’da ağırlayacağını duyurdu. Ziyaret, yalnızca iki liderin buluşması değil, aynı zamanda hem ticaret hem de savunma sanayii alanında kritik başlıkların masaya yatırılacağı yeni bir dönüm noktası olarak görülüyor. Bloomberg’in aktardığına göre, görüşmelerde 250’ye kadar Boeing yolcu uçağı siparişi ve ek F-16 tedariki ön plana çıkıyor. Ayrıca yıllardır çözülemeyen F-35 krizinin de masada olacağı belirtiliyor.

Boeing ile THY Arasında Dev Sipariş Gündemde

Türk Hava Yolları (THY), uzun süredir Boeing ile yaklaşık 250 uçaklık bir anlaşma için görüşmeler yürütüyor. Bu siparişin büyük bölümünü 737 Max modelleri oluştururken, 75 adet 787 Dreamliner da paketin içinde yer alacak. THY, bu anlaşma ile önümüzdeki on yıl içinde filosunu neredeyse iki katına çıkarmayı ve İstanbul’u küresel bir aktarma merkezi haline getirmeyi hedefliyor.
Bu hamle, yalnızca havacılık alanında değil, Türkiye’nin 900 milyar dolarlık ekonomisini küresel ticaret ağında daha görünür hale getirme çabasının da bir parçası. THY’nin geçtiğimiz yıllarda Airbus ile imzaladığı 230 uçaklık anlaşmadan sonra Boeing ile yapılacak yeni sipariş, Türkiye’nin havacılık stratejisinde “denge politikası” izlediğini de gösteriyor.

Savunma Boyutu: F-16 ve F-35 Krizinin Çözümü

Trump’ın açıklamalarında öne çıkan bir diğer konu ise F-16 tedariki ve F-35 programı oldu. Türkiye, Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi aldığı için 2019’da F-35 programından çıkarılmış, ardından CAATSA yaptırımlarına maruz kalmıştı.
Bugün gelinen noktada, Ankara-Washington hattında “yumuşama” sinyalleri görülüyor. ABD’nin Türkiye Büyükelçisi geçtiğimiz aylarda yaptığı açıklamada, F-35 krizinin yıl sonuna kadar çözülebileceğine işaret etmişti. Bu, Türkiye’nin yeniden programın bir parçası olup olmayacağı sorusunu gündeme getiriyor.

Ekonomik ve Jeopolitik Yansımalar

Boeing’in satışları, ABD’nin ticaret açığını kapatma hedefinde kritik bir rol oynuyor. Bu nedenle Türkiye ile yapılacak anlaşma yalnızca ticari değil, jeopolitik bir kazanım olarak da görülüyor. ABD açısından Türkiye’nin Rusya’ya daha fazla yaklaşmasını engellemek, Ankara açısından ise hem havacılık hem de savunma alanında elini güçlendirmek, bu görüşmeyi stratejik bir pazarlık masasına dönüştürüyor.
Boeing hisselerinin bu yıl %22 artış göstermesi ve Airbus ile rekabetin kızışması, Erdoğan-Trump görüşmesinin finansal piyasalara da doğrudan yansıyacağını gösteriyor.

Türkiye’nin Stratejik Kazancı

Erdoğan’ın Beyaz Saray ziyareti, yalnızca ekonomik anlaşmalardan ibaret değil. Bu süreçte Türkiye:

  • Ulusal hava yolunu güçlendirerek küresel bir hub olma iddiasını artırıyor.
  • F-35 meselesinde yeniden denge arayışına giriyor.
  • ABD ile ilişkilerde yeni bir sayfa açma fırsatı buluyor.

Kısacası, 25 Eylül’deki zirve, sadece bir ikili görüşme değil; Türkiye’nin Batı ile ilişkilerini yeniden tanımlayabileceği bir dönüm noktası niteliğinde. Bu nedenle görüşme, önümüzdeki yıllarda hem havacılık sektörünün hem de savunma sanayiinin geleceğini belirleyecek stratejik sonuçlar doğurabili