Cumartesi, Ekim 11, 2025

Pentagon’da Basına Erişim Kısıtlaması: “Koridorlarda Dolaşamayacaklar”

pentagon 1

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, yaptığı açıklamayla Pentagon’daki medya erişimine önemli sınırlamalar getirileceğini duyurdu. Hegseth’in sözleri, Washington’daki şeffaflık ve basın özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirdi.

Hegseth’in Açıklamaları

Bakan Hegseth, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Basın artık Pentagon koridorlarında dolaşamayacak” ifadelerini kullandı. Pentagon’un bir medya kurumu değil, Amerikan halkı adına çalışan bir savunma merkezi olduğunu vurgulayan Hegseth, yeni kurallara uymayan basın mensuplarının binaya alınmayacağını açıkladı.

Hegseth’in çıkışı, özellikle ABD ordusunun dış operasyonları ve bütçe harcamalarına dair kamuoyunun bilgi alma hakkı açısından kritik bir döneme işaret ediyor.

Yeni Kurallar: Refakatçi Zorunluluğu ve Yayın Yasakları

The New York Times’ın ulaştığı bilgi notuna göre, Pentagon’a akredite gazeteciler artık çoğu alana refakatçi olmadan giremeyecek. Bu, bağımsız gözlemlerin ve anlık haber aktarımlarının önünü büyük ölçüde kesecek.

Bununla birlikte, Pentagon’a giriş için gazetecilerden yeni bir belge imzalamaları istenecek. Bu belgede, belirli bilgileri —“gizli” sınıfına girmese bile— yayınlamadan önce bir yetkilinin onayını alma şartı bulunuyor. Bu durum, basının “ön sansür” uygulamasına tabi tutulması anlamına geliyor.

Basın Özgürlüğü Tartışmaları

Yeni düzenlemeler, şimdiden Washington’daki basın kuruluşları ve ifade özgürlüğü savunucuları tarafından eleştiriliyor. ABD ordusuna ilişkin bilgilerin kamuoyuna ulaşmasının büyük ölçüde sınırlandırılacağı görüşü öne çıkıyor.

Basın örgütleri, Pentagon’un yıllardır süren görece açık kapı politikasının ortadan kaldırılmasının, yalnızca gazetecileri değil, Amerikan halkının şeffaflık talebini de doğrudan etkileyeceğini savunuyor.

Pentagon’un Geçmişteki Şeffaflık Geleneği

Soğuk Savaş yıllarında Pentagon, basınla sınırlı bir ilişki yürütse de, özellikle Vietnam Savaşı sonrası artan kamuoyu baskısıyla medya erişiminde daha esnek bir politika izlemişti. Afganistan ve Irak savaşlarında ise gazeteciler için görece daha geniş hareket alanı sağlanmıştı.

Ancak son yıllarda ABD’de artan güvenlik kaygıları, “yalan haber” tartışmaları ve sosyal medya etkisi, devlet kurumlarının medya ile ilişkilerini yeniden gözden geçirmesine yol açıyor.

Analiz: ABD’de Yeni Bir Dönem mi Başlıyor?

Pentagon’daki yeni kurallar, yalnızca basın özgürlüğü açısından değil, demokratik denetim mekanizmaları açısından da ciddi sonuçlar doğurabilir. Gazetecilerin bağımsız şekilde bilgiye erişiminin engellenmesi, kamuoyunun ordunun harcamaları, operasyonları ve dış politikadaki rolüne dair eleştirel bir perspektif geliştirmesini zorlaştıracaktır.

Bu adım, ABD’de devlet ile medya arasındaki gerilimin yeni bir aşamaya geçtiğini gösteriyor. Önümüzdeki haftalarda yürürlüğe girmesi beklenen bu kurallar, Washington siyasetinde “şeffaflık ile güvenlik arasındaki denge” tartışmasını daha da derinleştirecek gibi görünüyor.