Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler 80. Genel Kurulu için bulunduğu New York’ta ve ardından Washington’da ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı görüşmelerin ardından Türkiye’ye dönüşünde açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Trump ile görüşmelerini “samimi, yapıcı ve verimli bir atmosferde” gerçekleştirdiklerini vurgulayarak, iki lider arasındaki ilişkinin geçmişten bu yana çok iyi olduğunu belirtti.
Genel Kurul’da en önemli gündem başlığının Gazze’de yaşanan soykırım ve genel anlamda Filistin meselesi olduğunu söyleyen Erdoğan, Birleşik Krallık ve Fransa’nın da aralarında bulunduğu çok sayıda ülkenin Filistin’i tanımasının tarihi bir gelişme olduğunu ifade etti. Türkiye’nin bu süreçte önemli bir diplomatik rol oynadığını belirten Erdoğan, iki devletli çözümün tek çıkış yolu olduğunun altını çizdi.
BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Türkiye’nin önceliklerini dile getirdiğini kaydeden Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin haklarının savunulmasından Suriye ve Ukrayna-Rusya savaşına kadar birçok meseleye değindiklerini aktardı. Ayrıca Türkevi’nde Türk-Amerikan toplumu ve iş dünyasıyla buluştuğunu, çok sayıda ülkenin lideriyle de görüşmeler gerçekleştirdiğini belirtti.
Trump ile Görüşme
Washington’daki temasların ikinci ayağında Başkan Trump ile çok kapsamlı bir görüşme yaptıklarını söyleyen Erdoğan, ticaret, yatırım, gümrük vergileri, savunma sanayi işbirliği ve Gazze’deki insani kriz gibi başlıkların ele alındığını açıkladı. İki ülke arasında hedeflenen 100 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmak için karşılıklı iradenin mevcut olduğunu vurguladı.
Gazze konusunun görüşmelerin merkezinde olduğunu ifade eden Erdoğan, Trump’ın da kalıcı barışın gerekliliğini dile getirdiğini aktardı. İki liderin, ateşkes ve ardından barış için atılabilecek adımlar konusunda anlayış birliği içinde olduklarını belirtti.
Türkiye’nin Bölgesel Politikaları
Erdoğan, İsrail’in saldırılarının yalnızca Filistin’i değil bölge barışını da tehdit ettiğini söyleyerek, İsrail’in Suriye, İran, Lübnan ve Yemen’e yönelik politikalarının istikrarsızlığı derinleştirdiğini belirtti. Suriye’nin BM Genel Kurulu’na dönüşünü “meşruiyet açısından önemli” olarak nitelendiren Erdoğan, Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğünün Türkiye için vazgeçilmez olduğunu ifade etti.
Mısır ile ilişkilerde kaydedilen ilerlemeye de değinen Erdoğan, Akdeniz’deki ortak tatbikatı “bölgesel barışın göstergesi” olarak tanımladı. Libya’da sağlanan barışın bölgeye umut verdiğini, Türkiye’nin Akdeniz’de hakkını savunurken komşularıyla “kazan-kazan” ilkesiyle hareket edeceğini belirtti. Ayrıca yapımı süren ikinci uçak gemisinin 1-2 yıl içinde donanmaya katılacağını duyurdu.
Kıbrıs ve İç Cephe
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti seçimlerine ilişkin soruları yanıtlayan Erdoğan, federasyon seçeneğinin kapandığını, tek çözümün iki ayrı devlet olduğunu ifade etti. Kıbrıs Türklerinin yalnız bırakılmayacağını vurguladı.
İç politikada ise “iç cephe” vurgusunu yineleyen Erdoğan, Türkiye’nin birlik ve beraberliğini koruduğu sürece dışarıdan hiçbir gücün ülkeye diz çöktüremeyeceğini söyledi.
Türkevi’nin Rolü
Erdoğan, Türkevi’nin adeta alternatif bir Birleşmiş Milletler merkezi haline geldiğini, çok sayıda devlet ve hükümet başkanını burada ağırladıklarını belirtti. Türkevi’nin Türkiye’nin küresel diplomaside artan rolünün bir sembolü olduğunu ifade etti.
