ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, New York’ta düzenlenen 2025 Concordia Zirvesi’nde yaptığı açıklamalarla gündeme oturdu. Barrack, ABD Başkanı Donald Trump’ın Türkiye ile ilişkilerde yeni bir sayfa açmayı hedeflediğini belirterek, tartışmalı başlıkların merkezinde artık “silahlar ya da sınırlar değil, meşruiyet” olduğunu söyledi.
“Sorun S-400 ya da F-16 Değil, Meşruiyet”
Panelde konuşan Barrack, Trump’ın yaklaşımını şöyle aktardı:
“Başkanımıza sordum, ‘Türkiye’nin neye ihtiyacı var?’ O da ‘meşruiyet’ dedi. Mesele sınırlar, S-400 ya da F-16’lar değil. Mesele meşruiyet.”
Barrack’a göre Trump, 71 yaşındaki Erdoğan’ın liderliğini tanıyarak ikili ilişkilerde tıkanıklığı aşmayı hedefliyor. “Türkiye bir demokrasi ama otoriter gibi” ifadesini kullanan Barrack, Washington’un buna rağmen Erdoğan’a diplomatik alan açmasının “dahice bir hamle” olduğunu savundu.
Erdoğan-Trump Zirvesi Öncesi Kritik Çıkış
Barrack’ın sözleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 25 Eylül’de Beyaz Saray’da Donald Trump ile yapacağı görüşmeden hemen önce geldi. Bu ziyaret, Erdoğan’ın 2019’dan sonra ilk kez Washington’da ağırlanması anlamına geliyor.
Trump, Truth Social üzerinden yaptığı paylaşımda, masada olacak konuları sıraladı:
- Çok sayıda Boeing uçağı satışı,
- Yeni F-16 paketleri,
- Türkiye’nin yeniden dahil olabileceği F-35 görüşmeleri.
Erdoğan ise X hesabından yaptığı açıklamada, görüşmede “ticaret, yatırım ve savunma sanayisi” konularının yanı sıra “savaşların ve çatışmaların durdurulmasına katkı” sunacak girişimlerin ele alınacağını vurguladı.
ABD’nin Çifte Mesajı
Barrack, Türkiye’yi “ABD’nin en sıkı NATO müttefiki” olarak tanımlarken, aynı zamanda Ankara’nın yıllardır Avrupa Birliği’ne alınmamasına dikkat çekti. Ona göre bu, Türkiye’nin Batı dünyasıyla ilişkilerinde kalıcı bir meşruiyet açığı yarattı.
ABD’li diplomat, Türkiye’nin ABD’den en fazla F-16 satın alan ülke olduğunu hatırlatarak, “Lockheed’i ayakta tutan Türkiye’dir. Bizse onu engelleyip F-35 vermeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Bölgesel Dengeler ve “Meşruiyet” Arayışı
Analistler, Washington’un “meşruiyet” söylemini iki açıdan yorumluyor:
- Erdoğan’ın uluslararası imajı: Batı’da sıklıkla “otoriter” olarak eleştirilen Erdoğan’ın, Trump yönetimi tarafından meşru ve güçlü bir ortak olarak tanıtılması.
- ABD’nin çıkarları: Türkiye’nin NATO’daki askeri rolü, Orta Doğu’daki stratejik konumu ve savunma sanayisindeki bağımlılık dengeleri.
Bölgesel uzmanlara göre Trump, bu yaklaşımıyla hem Türkiye’yi Rusya ve Çin eksenine kaymaktan alıkoymayı hem de yeni dönemde savunma anlaşmalarını hızlandırmayı amaçlıyor.
“Büyük Değişiklikler Göreceksiniz”
Barrack konuşmasını şu ifadelerle noktaladı:
“Trump ve Erdoğan harika liderler. Birlikte çok şey başarabilirler. Bence bunun sonucunda büyük değişiklikler göreceksiniz.”
Bu sözler, Erdoğan-Trump zirvesinden sadece birkaç gün önce Washington’un Ankara’ya yönelik “kritik bir açılım” başlatabileceğinin sinyali olarak yorumlanıyor.